Psikolojik Danışmanlık
Her geçen gün stres yüklenen yaşamlar karşısında her birey psikolojik danışmanlık almaya ihtiyaç duyabilir. Bunun için herhangi bir psikolojik bunalım yaşamaya veya psikiyatri hastası olmaya gerek yoktur. Son dönemlerde günlük hayatta karşılaşılan rutin sorunlar için bile danışmanlık hizmeti verilebilmektedir.
Modernize olan dünyanın getirdiği bir takım problemler mevcuttur. Bu problemler ise her insanda farklı düzeyde stres sebebi olmaktadır. Bununla birlikte her bireyin sahip olduğu stresle başa çıkma yöntemleri çeşitli seviyelerdedir. Kimileri daha başarılı bir egoya sahip olup, yaşadığı olaylar karşısında serinkanlılığını koruyabilir. Bazıları ise daha kolay kırılgan hale gelebilir.
Bu sebeplerle de psikolojik danışmanlık almak için herhangi bir şart veya sınırlama olmadığı belirtilebilir. Genel itibariyle yaşantısındaki duygu, düşünce ve davranışlardan memnun olmayan herkes psikologlar tarafından verilen danışmanlık faaliyetlerinden yararlanabilir.
Psikologlar etik ilkeler çerçevesinde çalışmaktadır. Görüşmelerde edinilen bilgiler hiçbir kişiyle hiçbir şekilde paylaşılmamaktadır. Danışan kişinin eşi, kardeşleri, çocukları veya anne-babası da dâhil olmak üzere asla 3. kişilere bilgi paylaşılmaz. Bu nedenle de görüşmelerde samimi ve dürüst bilgiler paylaşılması gerekir. Bu, aynı zamanda görüşmelerin amacına ulaşması için de büyük öneme sahiptir.
Yine aynı etik ilkeler doğrultusunda her psikologun bilgi birikimi ve deneyimiyle ilgili her danışanın bilgi alma hakkı vardır. Yaşadığınız problemle ilgili daha önce çalışmalar yapıp yapmadığı veya aldığı eğitimlerle ilgili soru sorabilirsiniz. Hatta dileyen danışanlar alınan eğitimlerin sertifikalarını görmeyi de talep edebilirler. Psikolojik danışmanlık faaliyetleri bu ilkelere göre düzenlenmektedir.
Kimler Psikolojik Danışmanlık Alabilir?
Hedef kitleye bakıldığında psikolojik danışmanlık toplumun büyük bölümüne hitap eder. Önceleri yalnızca toplumda normaldışı olarak tanımlanan bireylere yönelik olduğu bilinen bir gerçektir. Ancak son yıllarda bu algının değişmiş olması psikoloji bilimi ve insanlar adına sevindirici bir durumdur. Çünkü günlük ve stresli yaşamların getirdiği yükün altında kimi zaman ezilebiliriz. Bu gibi durumlarda profesyonel yardım almaktan çekinmemek gerekir. Aynı doğrultuda yardım isteyen kimseyi de etiketlememek yerinde olacaktır.
Yukarıda söz edildiği gibi toplumun her kesiminden her yaşta birey danışmanlık hizmeti alabilir. Genel bir gruplandırmak yapmak gerekirse en çok psikolojik danışmanlık almak için yapılan başvurular:
- Ailevi sorunlar
- Sınav kaygıları
- Çocuklardaki gelişimsel bozukluklar
- Bağımlılık türleri
- Anksiyete-kaygı bozuklukları (fobiler, panik atak, takıntı vb.)
- Kişilik bozuklukları
- Ruhsal-duygusal bozukluklar (depresyon, bipolar vb.)
- Sosyal sorunlar
- Özgüven eksikliği
- Öfke kontrol sorunları
etrafında yoğunlaşmıştır. Elbette verilen danışmanlık hizmetlerini bu başlıklarla sınırlandırmamak gerekir. Söz edildiği gibi; başvuruların büyük bölümü bu hizmetler etrafında ilerlemektedir. Bununla birlikte günlük hayatından bir şekilde memnun olmayan her birey psikolojik danışmanlık almak isteyebilir.
Günümüz dünyasında her bireyin olduğu gibi danışmanlar da kimi zaman psikolojik desteğe ihtiyaç duyabilirler. Bu, oldukça olası ve normal bir durumdur. Bu şekilde danışan kişilere en doğru ve verimli destek verilebilir. Psikolojik danışmanlık süreçleri etkili dinleme, analiz ve karar süreci destek şeklinde ilerler. Bu sebeple de danışman ile danışanın işbirliği içinde olması esastır.
Kim olursa olsun psikolojik danışmanın elinde sihirli bir değnek olmadığı bilinmelidir. Bu nedenle de danışan kişinin, süreçte aktif bir rol alması gerekir. Bu kapsamda öncelikli olarak doğru, samimi ve içten bilgiler paylaşılması önemlidir. Ardından psikologun vereceği ödev ve sorumlulukların aksatılmadan yerine getirilmesi lazımdır. Bu şekilde ilerleyen psikolojik danışmanlık süreçlerinden başarılı sonuç alınma ihtimali oldukça yüksektir.