Çocuk ve Ergen Danışmanlığı
Çocuk ve ergen danışmanlığı, duygusal dalgalanmalar, davranış sorunları veya uyum güçlükleri yaşayan genç bireyler için özel olarak uygulanır. Bu süreçte çocuğun iç dünyasını anlamak, iletişimini güçlendirmek ve gelişimini desteklemek hedeflenir.
Anne babaları ilgilendiren en önemli konular arasında çocuklarının gelişimi gelmektedir. Bilişsel, bireysel, sosyal, duygusal ve ruhsal anlamda sağlıklı çocuklar yetiştirmek her anne babanın idealidir.
Çoğu zaman farkında olmadan çocukların bahsedilen gelişim alanlarına zarar verebiliriz. Kimi zaman da bizim dışımızda gelişen olaylar sebebiyle çocuk ve ergen danışmanlığı ihtiyacı doğabilir.
Hedef yaş gruplarından söz etmek gerekirse 0-12 yaş çocukluk, 13-18 yaş ergenlik olarak adlandırılabilir.
Burada çocukluk çağı da 3 farklı grupta incelenir:
- Bebeklik Dönemi: 0-2 Yaş
- Erken Çocukluk (veya Okul Öncesi Dönem): 2-6 Yaş
- Akademik Dönem: 6-12 Yaş
Çocukluğun ve ergenliğin her döneminde çocukların sahip olduğu bilişsel beceriler birbirinden farklıdır. Buna bağlı olarak çocuklara yaklaşım tarzları da değişmek durumundadır.
Bu sebeple de çocuk ve ergen terapisi alanında eğitim almış psikologlar, her yaşın gelişimsel özelliklerini iyi bilmelidir.
Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı
18 yaşının altındaki her birey için çocuk ve ergen ruh sağlığı, korunması gereken bir durumu temsil eder. Yetişkinlik hayatında psikolojik sorunlardan uzak bir hayat sürmek için, çocukluk ve ergenlik dönemleri büyük öneme sahiptir.
Her yaşta birbirinden farklı sorunlarla karşılaşılabilir. Bunlar bazen ailedeki değişimlerden veya ailenin tutumlarından kaynaklanabilir.
Çoğu kez de ailenin etkisi olmaksızın çevresel faktörler, çocuk ve ergen ruh sağlığı üzerinde olumsuz etkiye neden olabilir.
Çocuklar ve ergenler için sıklıkla karşılaşılan sorunlardan söz etmek gerekirse:
- Mükemmeliyetçi anne-baba tutumları
- Anne-baba boşanması
- Anne-babadan birinin veya her ikisinin birden vefatı
- Aile içi çatışmalara şahit olma
- Aile içi iletişimsizlik veya kalitesiz iletişim
- Fazla serbest veya fazla otoriter yetiştirme tarzları
- Ödül-ceza sisteminin yanlış kullanımı
- Uygun olmayan anne/baba rol modelleri
- Akran zorbalığına maruz kalmak
- Okula uyum problemleri
- Sosyal ilgisizlik
- Dil ve konuşmada gecikmeler
- Zihinsel gerilikler
- Ruhsal-duygusal psikolojik bozukluklar (otizm, depresyon vb.)
- Fiziksel, sosyal veya cinsel istismara maruz kalmak
başlıkları ön plana çıkmaktadır. Bu listeyi oldukça uzatmak mümkündür. Anlaşılacağı üzere çocuk ve ergenlerin gelişim alanlarını etkileyen her türlü problem çocuk ve ergen ruh sağlığı çalışma alanına girmektedir.
Ergenlik Dönemi Psikolojisi
Ebeveynler için çocuk yetiştirmenin her alanı zordur. Yine de ergenlik dönemi psikolojisi için ayrı bir başlık açmak gerekir. Gencin her açıdan köklü bir değişime uğraması nedeniyle bu dönemde çocuklarla baş etmek oldukça zordur.
Bu sebeple bu süreçte profesyonel bir destek almaya sıcak bakmak gerekir.
Arkadaş çevresinin değişmesi, itaatsizlik, okula ilgisizlik vb. sorunların tamamı bu dönemde baş gösterir. Çocuğun kişiliği şekilleniyor olması nedeniyle daha önce sergilemediği davranışları göstermesi oldukça olasıdır.
Ayrıca bu dönemde yeni tutumlar edinmesi, önceden sahip olmadığı düşüncelere sahip olması da beklenen bir durumdur.
Tüm bu sebeplerden dolayı çocuk ve ergen danışmanlığı alanında hizmet veren psikologlara başvurmak gerekir. Bu sayede en doğru yaklaşımla bu zorlu dönemin atlatılması mümkün hale gelir.
Oyun Danışmanlığı
Çocuk psikologlarının en sık başvurduğu yöntemlerden birisi şüphesiz oyun danışmanlığıdır. 0-12 yaş grubuna uygulanabiliyor olsa da en çok 0-6 yaş grubunda uygulanır.
Çocuğun kendini ifade etmekte veya verilen yönergeleri anlamlandıramadığı çağlarda, oyun danışmanlığı imdada yetişmektedir.
Farklı yaklaşımlarla uygulanması mümkündür. Terapistin kararı ve çocuğun psikolojik durumuna göre çeşitli oyun danışmanlığı yaklaşımları tercih edilebilir.
Oyundanışmanlığının amaçları arasında çocuğun duygu ve düşüncelerinin öğrenilmesi vardır. Bununla birlikte çocuğa yeni mesajlar verebilmek için de oyun danışmanlığına oldukça sık başvurulmaktadır.
Sık Sorulan Sorular
Çocuğunuzun davranışlarında, duygusal durumunda veya sosyal ilişkilerinde belirgin ve sürekli (genellikle birkaç haftadan uzun süren) olumsuz değişiklikler fark ederseniz profesyonel destek almayı düşünebilirsiniz. Örneğin; artan içe kapanıklık, ani öfke patlamaları, okul başarısında belirgin düşüş, uyku ve yeme alışkanlıklarında bozulma, arkadaş ilişkilerinde zorlanma veya yoğun kaygı belirtileri bir uzmana danışmak için önemli işaretlerdir.
Çocuk ve ergen terapisinde ailenin katılımı, sürecin başarısı için hayati önem taşır. Terapi süreci genellikle hem çocukla/ergenle yapılan bireysel görüşmeleri hem de ebeveynlerle yapılan danışmanlık seanslarını içerir. Bu seanslarda, evdeki iletişim dinamiklerini anlamak ve çocuğunuzu desteklemeniz için size yönelik pratik rehberlik sağlamak hedeflenir. Sürecin nasıl ilerleyeceği, çocuğunuzun yaşına ve ihtiyacına göre birlikte planlanır.
Bu konuyu çocuğunuza yaşına uygun, dürüst ve sakin bir dille anlatmak önemlidir. "Aramızdaki iletişimi güçlendirmek" veya "Bazen yaşadığın o büyük sıkıntıyla daha kolay başa çıkabilmen için sana yardımcı olacak biriyle konuşmaya gidiyoruz" gibi suçlayıcı olmayan, destekleyici bir dil kullanabilirsiniz. Terapisti, sorunları çözmeye yardımcı olan bir "duygu koçu" veya "rehber" olarak tanıtabilirsiniz. Onu endişelendirecek "doktor" veya "tedavi" gibi kelimelerden kaçınmak faydalı olabilir.
Çocuklar, yetişkinler gibi duygularını ve düşüncelerini doğrudan konuşarak ifade etmekte zorlanabilirler. Bu nedenle, özellikle küçük yaş gruplarıyla çalışırken "oyun terapisi" kullanılır. Oyun, çocuğun doğal dilidir ve oyuncaklar da onun kelimeleridir. Terapist, oyun aracılığıyla çocuğun iç dünyasını, yaşadığı zorlukları ve çatışmaları anlar. Güvenli bir ortamda oyun yoluyla çocuğun duygularını işlemesine ve yeni başa çıkma becerileri geliştirmesine yardımcı olur.
Ergenlik, bireyselleşmenin ve kimlik arayışının yoğun olduğu bir dönemdir. Bu nedenle ergenlerle çalışırken güven ve gizlilik esastır. Ergenle yapılan seansların içeriği, kendisine zarar verme veya bir başkasından zarar görme riski olmadığı sürece gizli tutulur. Aile ile yapılan görüşmelerde ise ergenin onayı dahilinde, genel süreç ve ailenin onu nasıl daha iyi destekleyebileceği üzerine konuşulur. Bu sınırlar, ilk seansta hem ergenle hem de aileyle net bir şekilde belirlenir.